Aslında Şarap ile ilgim çok da fazla olmadı desem yalan olmaz, gençlik çağlarında lise arkadaşları ile gece deniz kenarında kayalıklarda buluşup Galon şarap içip dünyayı kurtarma planları yaptığımız dönemler hariç sonrasında çok da popüler bir içecek olmadı benim için.
O zamanlar malum evden alınan harçlıklar birleştirilir en kısa yoldan kafa bulacak ve paranın satın alabildiği en çok litre şarap alınırdı.
Dimitrakopolu vardı hatırladığım, Buzbağ sonradan lüks bir içecek olmadan önce daha mütevazi paralara alınırdı.
İlk ilgimi Kapadokya tatilinde Turasan şaraphanesini gezintimiz ile çekti iyi şarabın da var olduğu, sonrasında yurt dışı çalışma hayatımda Lübnan Şarap İmalatçılarını gezmeye ve tadım yapmaya fırsatım oldu , iyi şarabın ( özellikle katkısız ve doğal yöntemlerle yapılan şarabın) baş ağrıtmadığını , az miktarda alındığında antioksidan etkisi ile sağlıklı bir içecek olarak bile değerlendirildiği bilgileri vs derken işsiz-güçsüz bir dönemimde manavdan aldığım 1 kasa öküzgözü üzümden şarap yapma deneyimim bir yerde Şarap yapımının ve şarap ile ilgili daha çok şey öğrenmemim başlangıcı oldu.
Comments